Mistisizmin Tanımı

Mistisizmin Ana Hatları

Mistisizm kelimesinin meydana çıkışı ve kullanılışı Eleusinian gibi Yunan misterleriyle (sırlarıyla, gizli hizmetleriyle) ilgilenme sonucunda ve aşağı yukarı milattan sonra beşinci yüzyılda Pseudo-Dionysius[1] ile ilgilidir. Bundan önce Ortaçağda genel olarak kullanılan terim, halk tabakalarının üstünde daha yüksek bir spritüel (ruhanî) tecrübeye işaret eden contemplatio yani, contemplation’du (murakabe, müşahede). Ve bu kelime, Dionysius’un mistik teolojisinin kısa zamanda Lâtinceye tercüme edilmiş olmasına ve Theologia Mystica da Allah hakkında özel bir görüş ve bilişi deyimleyen bir terim olarak bilinmesine rağmen teologlarca Ortaçağ sonlarına kadar kullanıldı.[2]

Mistisizm, birçok açılardan ele alınmış, dolayısıyla da birçok anlamlarda kullanılmıştır.[3] Meselâ terminoloji bakımından mistik tecrübe, mistik şuur; tecrübe bakımından doğrudan doğruya elde edilen, yaşanan bir tecrübe; şuur bakımından herhangi bir fikir ihtiva etmeyen şekilsiz ve renksiz bir şuur; çeşitli kültürlerde sahip olduğu aslî karakterler bakımından birliğin kavranışı; bu Bir’i iç âlemde veya dış âlemde bulma bakımından İntroversive (içe dönük) veya Extroversive (dışa dönük) mistik şuur; ve yine irrasyonel (akıl dışı) düşüncenin basit bir tipi; duyular dünyası üstünde transandantal (mütealî) bir dünyayı bilme; dogmayı (nas) umursamayan dinsel bir tavır; ancak bazı kimselere nasip olan nadir bir hal; kalbin skolâstiği (hikmeti), duyuların diyalektiği (cedel, münazara)[4] anlamındadır.

Bazen de mistisizmin noetic yani, eşyayı manalı bir bütün içine sokan ve analitik (tahlilî) düşünceye zıt olan yönüne önem verdiler.[5] E. Underhill de onun realite ile bir birleşme (ittihat) sanatı olduğunu söyler. Bazen de mistisizm psikoloji, teoloji, hattâ biyoloji bakımından ele alındı. Dinsel, dünyasal ve moral hayat ile ilgisi ve etkisi araştırıldı. Bazen de anlam çok geniş tutularak teozofi ve Hristiyan ilmi, (ilhamî bilgi), basiret ve kiyaset, önceden hissetme, her çeşit müşahede ve ilhamlar, demonoloji (şeytan ve karakterlerini inceleme) ve büyücülük, okkültizm (gizli ilimcilik) ve sihir, dinsel renk taşıyan kaderle ilgili tecrübeler, telepati, (fikirlerin bir kimseden diğerine geçmesi) telekinezi (düşünce ile maddeyi harekete getirmek), kapalı ve belirsiz motifli resim, şiir ve müzik ve bunlara benzer daha birçok şeyler mistisizmin sınırları içine sokuldu. Mistik yazılar, modern psikolojinin ibadet hallerinde de sık görülen auto-suggestion (kendi kendine telkin), auto-hypnotism (kendi kendini hipnotize), vecd ve trans (kendinden geçme) gibi fenomenleri (olgu) inceleyen psiko-fizyoloji’nin araştırmalarında gerekli materyaller arak kıymetlendirildiler. Daha da ileri gidilerek bizzat dinsel bir tecrübe sayıldılar. Bu sebeple de mistisizm, Allah’a karşı tapınma, Allah’a olan sevgi ile deyimlendi.

Görülüyor ki mystisizm, hakkında birçok tefsirler yapılabilen fakat buna rağmen elde edilemeyen bir şuur tipi ile ilgilidir. Böyle bir idrak sezgisel (hadsî) bir idraktir, illüminasyona (işrak) ait esaslı bir tecrübedir. Pascal’ın, ölümünden sonra yeleğinin cebinden çıkan bir şiirde[6] de belirttiği gibi hayatta pek ender olan bu gibi tecrübeler gerçeği doğrudan doğruya kavratır ve insanın hayatını değiştirir.

Birçok konular ve tanımlar altında kendisini kaybeden gerçek mistisizmi bulup çıkarmak için onun gerçek bir tanımını yapmak gerekir. Böyle bir tanım da birbirinin içinde ve birbirini tamamlayan iki yönlü bir tanım olacaktır. Spritüalitenin (ruhaniyet) belirli ve özel bir nevi olan mistisizm:

  • – Bir çeşit vakıa ve bir çeşit tecrübe tipidir.
  • – Bir çeşit bilgi yolu ve bir çeşit şuur hâlidir.

Fakat mistisizm, daha ziyade ikinci tanımı ile tanınmış ve yayılmıştır.


[1]        St. Paul’un çağdaşı ve öğrencisi olduğu kabul edilen bu kimsenin “Mistik Teoloji” adını verdiği risalesi namlıdır. Bk.F.G. Happold; Mysticism ; p: 36; Penguin Books, 1963. Ayrıca bk. Dom Cuthbert Butler; Western Mysticism;p: 68; Arrow Books, 1960.

[2]        Meselâ St. Augustine, St.Gregory ve St. Bernard gibi. Bunlarda bu kelime “Mistik Tecrübe” yerindedir. Bk. D.C. Butler; ayni eser; p:66; ayrıca bk. St. Augustine 79-124, 211-222. St. Gregory 124-154, 222-241. St. Bernard 154-181, 241-249.

[3]        Bu kelime hakkında bk. Frank Gaynor; Dictionary of Mysticism; 119; New York, 1953. Dagobert D. Runes; Dictionary of philosophy; p: 203; New York, 1942. Vergilius Ferm; Encyclopedia of Religion; p:513-514; New York, 1945. W.R.İnge; Mysticism in Religion; p:25-31; London. Will Durant; The Age of Faith; p:257-262; New York, 1950. George Godwin; The Great Mystics; p: l-16; London, 1945. W.R.İnge ve arkadaşları; Radhakrishnan; p:133-138; 1951. F.C. Happold; ayni eser; p:17, 35-40. D.C. Butler; ayni eser; p: 65-68. Walter T. Stace; The Teachings of The Mystics; p: l-30; A Mentor Book; 1960. Evelyn Underhill; Mysticism; p:3; University Paperbacks, 1960.

[4]        Göte. Bk. F.C. Happold; ayni eser; p: 37.

[5]        Radhakrishnan bunlardan biridir. Bk. F.C. Happold; ayni eser; p:37.

[6]        F.C. Happold; ayni eser; p: 39.